20 Mart 2008 Perşembe

Kraldan çok kralcı...



Resimde hiç polis görebiliyor musunuz? Beyaz sarayın önünde, bu amcamız diğer göstericiler ile beraber savaş karşıtı bir protesto gösterisi yapıyor. Ortadaki savaş aslında bir işgal, ABD'nin sırf ortadoğu petrollerine çökebilmek için, tırt sebepler ile Irak'ı ve Afganistan'ı işgal etmesinden bahsediyoruz. İşgal eden ülke ABD, işgal edilen ülke Irak, gösterinin yeri Beyaz Saray'ın önü. Görüntüde hiç bir cop, biber gazı, plastik mermi, tekme, tokat ve dayak unsuruna rastlamıyoruz. Protestocu abimiz gelip rahat rahat beyaz Saray'ın önünde Bush'a gider yapıyor ve kendi öz ülkesinin bu tasarrufu karşısında muhalif bir duruş sergiliyor.

Şimdi Türkiye'den bir haber:
ABANT İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ), Yurtsever Cephe üyesi bir grup öğrencinin rektörlükten izin almadan Irak’ın işgalinin 5’nci yılı nedeniyle açıklama yapmak istemesi üzerine, özel güvenlikçiler tekme tokat öğrencilere saldırdı. Özel güvenlik görevlileri yere yatırdıkları öğrencileri dövdü. Olaylara müdahale eden jandarma, öğrencilerin kendilerine saldırması üzerine cop ve tüfek dipçikleri ile müdahalede bulundu
.


İşte buna kraldan çok kralcılık diyoruz. Irak'ta yanı başımızda, alçakça, vahşice bir işgal devam ediyor, hergün masum insanlar katlediliyor ve buna karşı komşu ülkede yaşanan bu durumu protesto ediyor öğrenciler. Ve ÖGB dediğimiz garabetler ile şanlı Türk Ordusunun jandarmaları öğrencilere veriyor sopayı. Suçları ABD'nin komşumuz Irak'ı işgal etmesini protesto etmeleri. ABD'de bile savaş karşıtları bu muameleyi görmezken aslan güvenlik güçlerimiz bu anarşik-kominiklere cezesını veriyor. ABD kendi vatandaşlarına, ( yani bu savaş sayesinde refah içinde yaşayan ABD vatandaşları ) böyle müdahale etmezken, bizim devletimiz ( yani ABD'nin dünya üzerindeki bu askeri ve ekonomik hegomanyası altında sömrülen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olan Jandarma ve ÖGB ) ABD protstolarına böyle tepki verebiliyor.

Şaşırmamak lazım aslında, bizim devletimiz ABD'nin çıkarlarını ABD'den daha iyi savunmuştur her daim. Hele o vatanı koruyan, o zorlu, o çetin görevi onuruyla yerine getiren güvenlik güçlerimiz başlarına çuval geçirilirken çıt edemezler ama gelin görün ki böyle silahsız, korumasız, güçsüz bölücüleri yakaladıklarında kafalarında copu un ederler.

Peki bu halka bu dayağı atanlar, ( meydanlara dökülen işçiyi, memuru, öğrenciyi dayaktan geberten Emniyet güçlerimiz de dahil bu dayakçılara ), daha fazlasını değil, sadece barış, adalet ve ekmek isteyen halk kitlelerine bu dayağı reva görenler ABD'nin nesi? Hayranı mı, vatandaşı mı, yoksa bölgedeki jandarması mı? Neden ABD'yi bu kadar hararetle savunma ihtiyacı duyarlar? ABD kendini böyle savumazken bunlar ne için kendilerini böyle paralarlar kendi vatandaşlarını paralamak için? İşbirlikçi diye itham edersek kendilerini kızarlar bize, davalar açarlar,döverler, işkencelerden geçirirler belki göz altında bir metrelik kalorifer borularında intahar etmemizin şahidi olurlar. Doğrudur tek tek hepsine sorduğumuzda belki hemen hepsi en az bizim kadar nefret eder ABD'den ve onun kanlı şavaş ve sömürge politikalarından. Fakat bu dayağı bize niye atarlar?

Cevabı basit; çünkü bölücüler bunu hak eder ancak. Onlara öğretilen şey bu eylemleri yapan komünistlerin, bozguncu ve bölücü olduklardır. Yapılan bütün eylemler hikayedir onların gözünde, tek bir amacı vardır bu eylemci komünistlerin " bölcülük " . Dinsizliklerini de hiç saymıyorum ha... Onun için değil dayağı her türlü kötülüğü hak etmiştir bu gizli gündemi ülkeyi bölemek olan bu bozguncular. Bravo kahraman Türk Polisi, çok yaşa sen şanlı Türk Ordusu, sizde bu formunuzu kaybetmeyin cesur Özel Güvenlikçiler. Siz böyle korumasaydınız vatanı bu bölücülerden ne olurdu hali bu ülkenin?

Hiç yorum yok: