22 Mart 2008 Cumartesi

İlhan Selçuk



Ziver bey köşkünde 12 mart işkencelerine uğrayan bir insanın bugünlerde askeri - laik elitin kalemi olması belki şaşırtıcı değildir. Her defasında darbenin işkencelerinden geçmiş bir aydın olarak darbe savunuculuğu yapmak çelişkisine düşmek belki kabul edilebilir bir durumdur. Çünkü yanımız yöremiz aynı düşünceyi savunan emekli asker ve öğretmenler ile dolu. Denize düşen yılana sarılır diyorlardı. Fakat seçimlerden önce Mhp'ye oy verin demek neyin nesiydi? bu kadar mı şaşırmıştı. Akp karşısında ki herhangi bir güce destek olmak anlamında bir politika izlenebilirdi ama ırkıçı ve faşist bir parti nasıl işaret edilebilirdi bir eski solcu tarafından? Bu ülkede yaşayan ilerici ve aydınlara yapılmadık kötülüğü bırakmayan, 6. filoyu taşlayanlara arkadan saldıran, üniversitelerde devrimci gençlere yönelik saldırıların odağı haline gelimiş bir partiye oy verilmesini nasıl önerebilir bir eski 'solcu'? Fakat o kadar büyük bir yanılgı içine düştüğünü seçim sonuçları açıklandıktan hemen sonra Devlet Bahçeli'nin cumhurbaşkanı oylaması için meclise gireceğiz açıklamasıyla anladı ve hatta sonraki süreçte türban değişikliğine evet diyen Mhp'yine onun destek verilmesini işaret ettiği Mhp'ydi. Ben veya her hangi bir vatandaş bu yanılgıya düşebilridi fakat İlhan Selçuk gibi duayen bir gazeteci bu yanlışı nasıl yapmıştı? Bu söylemlerinden sonra zaten karizmasını yerle bir etmişti Selçuk ve bugün adı Ergenekon davasıyla beraber anılmakta. Bunu bir yıldırma kampanyası olması ve Selçuk'un bütün olan bitenle hiç bir alakası olmaması kuvvetle muhtemel bir durumdur fakat İlhan Selçuk'un Mhp güzellemesi hala hafızalarımızda olduğu için zihinlerde hep bir " ulan yoksa..."" Emin olabileceğimiz bir şey varsa İlhan Selçuk artık kamu oyunun gözünde bundan 40 yıl önceki İlhan Selçuk değildir.

Hiç yorum yok: