11 Mayıs 2008 Pazar

Tarafsızlık




Her hükümetin kendine yaltaklanan bir medya grubu olmuştur, belirli bir siyasi görüşün temsilcisi olan gazeteler de vardır. Bu taraflı tutumlarıyla " tarafsızlık " ilkesinden uzak oldukları için güvenilirlikleri sorgulanır bu tip medya gruplarının ve gazetelerin. Öyle ki bu " tarafsız " basın örneklerinin en uç temsilcileri bu günlerde ülkemizde akıl almayacak haberler ve yazılar türetmektedirler.

Hangisinden önce başlasam bilmiyorum ama ilk fotoğraf ile beraber açalım. Kendisini görünce aklıma Engin Ardıç, Ardıç kuşunu görünce de aklıma Mehmet Barlas gelir. İkiside birer liberalizim makinasıdır bu abilerin. Demokrasiyi çok iyi bilirler ve " ideolojileri öldürürler ". Tabi öldürükleri ideoloji sosyalizmdir. Onlara göre globalizm ( kapitalizmin kibar adı ) ideoloji değil gerçeğin ve vaz geçilmezin adı olduğu için ideoloji değildir. Her dönem hükümetlerin şaşmaz yalakası olagelmişlerdir. Cumhuriyetin kurulduğu günden hemen hemen her dönem " sağ " iktidarların elinde olduğu için hükümetler bu abiler hep bize bu sağcıların yalanlarını yumuşak bir dille yutturmak, sermayenin çıkarlarını kibar ( gerçi bunların az terbiyesizlikleri olmadı ) bir şekilde savunmak görevindedirler. Şimdi ise dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş bir şekilde başbakanın hısımlarına bedavaya verilen ( devlet bankasından alınan kredi ile... ) bir medya grubunda buluşmuşlar ve kafa kafaya AKP'yi cansiperane bir biçimde savunmaya vermişler kendilerini. Dertleri tasalarıda Kemalistler ve CHP'liler olmuş. Her gün başka birine geçirme telaşesi içinde iktidar yalakalığının, kapı kulluğunun en nadide örnekleri ile geliyorlar karşımıza. Ar damarları çatladığı için edilebilecek hiç bir hakaretin kıymeti harbiyesi yok bunlara.





Biri ise sağ kaşındaki açıyı çözemediğim bir sapık. Hem eski ülkücü ve şeriatçı olmak gibi sıfatlara sahip bir yazar( eski mesleği suikastçilik ). " Nikahıma alacaktım ve gazozuma ilaç atmışlar " savunmalarıyla beraber rezilliklerden rezillik beğenemeyen bu adamı hala savunmaya devam edebilen kalem arkadaşları ve gazetesi. Dört şahit arama telaşında hala bu aşşağılık durumu savunmaları, ahlaki açıdan kendilerini çok üst sıralardan pazarlamaya kalkarken " İslamcı " etiketinin altını kazıdığımızda ortaya çıkan " cinsel sapkınlık " tekerrürüyle açıklanabilir ancak.

Bütün bu pisliğin bir şekilde AKP ile ilintili olması ( ilintiden çok göbeğinden bağlılık demek lazım ) ise hayret verici değil artık. Zaten rüşveti bahşiş diye savunan, işçilere ayak takımı diyen, oğlunu yumurta zengini yapan, kadınları aşşağılıyan bir iktidardan daha iyisini beklemek safdillik olurdu. Demokrasi lafını ağzına dolayıp, AKP'yi ve külliyatının her durumda savunusunu yapan bu " çıkar " gruparına birde sözüm ona " sol - liberaller " destek atma telaşındaydılar. Fakat bu süreç artık bu " demokrasi " sevicilerinin dahi midesini kaldırmış durumda, bakalım erken seçim ve yeni parti geyikleri bizi nereye götürecek.

Hiç yorum yok: