15 Mayıs 2008 Perşembe

Deniz vs Taha Akyol



Bu ay Red dergisi ( severek izliyoruz ) kapağına onun o en bilinen resmini koymuş ve altına " Deniz Olunmalı " yazmış. Böyle bir miras altında ezilen ülke gençliğine aslında durması gerektiği yeri ve olması gerektiği kişiyi işaret etmeye çalışmış. Bu yıl sadece devrimci ve sol basında değil, Doğan Medya'ya bağlı bütün organlar dahil olmak üzere gericiliği ve ırkçılığından şüphe etmediğimiz o bildik guruplar haricinde bütün medyada 6 Mayıs günü yapılan anmalar geniş yer buldu. Görüntülü ve yazılı olarak ilk defa bu 36 yıldır süren etkinliklere medyanın ilgisi bu kadar yoğundu. gerçi iki gün önce Taha Akyol biraz dengelmeye çalıştı mevzuyu ve Leninizmin ve Marksizmin öldüğüne vurgu yaparak Deniz Gezmiş'lerin idamından duyduğu büyük üzüntüyü ( bkz: timsah gözyaşları ) dile getiridi ve hatta " keşke yaşasalardı " dedi. Kendisinden beklenilen bu " sağduyulu " yaklaşımın altyapısını bir haftadır yazdığı " Türkiye'nin gerçek bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı var " tespitleriyle yapıyordu zaten. Onunla aynı üniversite sıralarını paylaşırken bildiğimiz bir " ülkücü " olarak idam edildiği gün aldığın Tercüman gazetesinin manşetinde " ömürleri suç işlemekle geçmişti " yazıyordu Taha Akyol! Kime ne hikaye anlatıyorsun, genç olmanın verdiği hafiflikle " faşistlik " ( faşhing diye bir deyim türetmiş okulda arkadaşlar bu arada, çok hoş... ) yapmanı hoş görüp senin bu kocamış halinle bile göz göre göre " sosyalizm " düşmanlığı yaptığını unutacak mıyız hemen? Bırak bu işleri, sağcısın sen sağcı kal en güzeli. Birde emin ol seni bundan elli yıl sonra kimse hatırlamayacak, ne yazdığın yazılar, ne de yaptığın sağcı programlarla dünyaya en ufak bir işaret bırakamadın o silaha sarılmak ile suçladığın Deniz Gezmiş'lerin resimleri ise hep bu ülkenin aydınlık gençlerinin duvarlarında asılı kalacak.

Hiç yorum yok: