29 Haziran 2008 Pazar

Sergen Yalçın



Futbolculuğun dibine vurmuştu, pas, çalım, duran top, bitiricilik gibi yeteneklerin yanına birde oyun zekasını ekleyince Sergen olmak için sadece sexe ve at yarışlarına düşkün olmak yetmiyordu birde çok çalışmanız gerekiyordu. Fakat Sergen hiç çalışmazdı. Örneğin Alex veya yine aynı mevkiyi paylaştığı her hangi bir oyuncu ( zira Sergen haricindekilerin hepsi " herhangi" kalıyor ) " neden az koşuyorsun " sorularıyla karşılaştığında, "mevkim iacbı, enerjimi idareli kullanmam lazım, sakatlıktan yeni çıktım, birde koşsam bu takımda ne işim var " gibi sıradan cevaplar verirken O aslında futbol tarihine geçmesi gereken bir cevap vermişti: " Yoruluyorum. " İşte Sergen olmak ve olabilmek bununla alakalı, yoruluyorum diyebilmekte. Bugun artık onu bir yorumcu olarak izliyoruz. Futbolculuğu gibi yorumculuğuda göz kamaştırıcı ( flamboyant demek isterdim ama o artık legendary play maker forward ). Fatih Terim hegomanyasına bile takmadan ağzına geleni söyleyebiliyor, ilk programlar tökezleyecekmiş gibi dursada yine golü yapmasını bildi ( hani o yere düşüp attığı gol ) ve artık daha da rahat konuşuyor ve konuştukça eskiden yaptığı gibi çok eğlendiriyor.

Hiç yorum yok: